Güneş Sistemi’nin dışı… Samanyolu Galaksisi’nin diğer ucu… Yani uzayın boş alanında gaz ve toz partiküllerinin aralığı açıldıkça sıcaklık üretilemez. İşte bu noktada sıcaklık yaklaşık eksi 270 derecedir. Üşüdünüz mü?
Peki bu boşluk neden bu kadar soğuktur? Biraz karışık bir konu…
HABERİN TEK ‘SICAK’ TARAFI: GÜNEŞ’İN İÇİ 15 MİLYON DERECE
Fizikçiler için sıcaklık bir hız ve hareket işidir. Bakın astronom Jim Sowell ne diyor: “Bir odadaki sıcaklıktan bahsederken, biz bilim insanları düşündüğünüz şekilde anlatmayız. Biz ‘ısı’ kelimesini kullanırız ki, belli hacimdeki partiküllerin hızından bahsederiz.”
Kainatta, bizim yıldızımız olan Güneş gibi ısı veren yıldızlar yoktur. Güneş’in içi 15 milyon derecedir. Isı yüzeye çıktıkça düşer, yüzey sıcaklığı 5 bin 500 derecedir.
Isı, Güneş’ten çıktıktan sonra Güneş ışınımı denilen infrared enerji dalgaları olarak hareket eder. Bu Güneş ışınları sadece ‘yoldaki’ partikülleri ısıtır. Bu nedenle de Güneş’in yolu üzerşnde olmayan şeyler soğuk kalır.
MERKÜR’DE BİLE SICAKLIK -170’E DÜŞEBİLİYOR
Geceleri de Güneş’e en yakın gezegen olan Merkür’de bile sıcaklık -170 derecelere düşer. Plüton’un yüzeyi -233 derecedir örneğin… Bizim uydumuz Ay’ın karanlık bir kraterinde sıcaklığın -240 derecelere düştüğü ölçüldü.
Kainatımız muazzam geniştir. Peki uzay boşluğunda işler nasıl işliyor? Burası biraz netametli bir konu… Yakın ve uzak galaksilerde, yıldızlar arasındaki toz ve bulutların ağının sıcaklığı -263 derece ile -253 derece arasında değişir.
Uzayın seyrek noktalarında sıcaklığın -270 derecelere düştüğü düşünülüyor. Partiküller arasında hareket ya da ısının olmadığı bazı noktalar ise sıfır noktasıdır. Sıcaklık 0 derecedir…
“SIFIR NOKTASINA ULAŞACAĞIMIZI SANMIYORUM”
Uzay boşluğunda gaz partikülleri azdır ve birbirlerinden uzaktır. Bu nedenle birbirlerine sıcaklık transfer edemezler. Uzayda sıcaklık transferi sadece ışınmayla, ışık partikülleri ya da fotonların emşlmesiyle oluşur.