Home DÜNYA BM RAPORU: “1 MİLYON TÜR YOK OLMA TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYA”
DÜNYA - 17 Eylül 2019

BM RAPORU: “1 MİLYON TÜR YOK OLMA TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYA”

Birleşmiş Milletler Biyoçeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri Hükümetlerarası Bilim-Politika Platformu'nun (IPBES) birinci küresel değerlendirme raporu korkuttu.

Birleşmiş Milletler’e bağlı faaliyet gösteren Biyoçeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri Konulu Hükümetlerarası Bilim-Politika Platformu (Intergovernmental Science-Policy Platform on Biodiversity and Ecosystem Services, IPBES) birinci küresel değerlendirme raporunu açıkladı. Sonuç çok iç açıcı değil:

KARA VE DENİZDE POPÜLASYON % 36 AZALDI

  • 1900’lü yılların başından beri Dünya’daki ormanların yüzde 50’sinin yok oldu.
  • Son 50 yılda karasal türlerin popülasyonlarında yüzde 36, deniz türlerinin popülasyonlarında ise yüzde 36 azalma görüldü.
  • Karasal alanların yüzde 75’i insanlar tarafından değiştirilerek doğallığını kaybetti. Deniz alanlarının yüzde 60’ından fazlası yoğun insan etkisi altında… Sulak alanların yüzde 85’i de kaybedilmiş durumda.

KENTSEL ALANLAR İKİ KATINA ÇIKTI

  • 1980’den bu yana kişi başına küresel tüketim yüzde 15 oranında arttı.
  • Bir milyon tür yok olma tehlikesi yaşıyor.
  • Biyoçeşitlilik kaybının başlıca nedenleri; arazi kullanımı, organizmaların doğrudan tüketimi, iklim değişikliği, kirlilik ve işgalci türler. 
  • 1970’ten beri tarımsal ürün üretiminin değeri yüzde 300, ham kereste hasadı ise yüzde 45 artış gösterirken, yenilenebilir ve yenilemez kaynakların çıkarılma miktarları 1980’e göre iki kat artarak yılda 60 milyar tona ulaştı.
  • Kentsel alanlar 1992’den bu yana 2 katına çıktı. 
  • 1980-2000 arasında 100 milyon hektara karşılık gelen bir alan kadar tropikal ormanın yok oldu.

Raporun yazarları arasında bir Türk de bulunuyor: Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü Prof. Dr. Ali Kerem Saysel… 

“DAHA ÖLÜ BİR DOĞA GÖRECEĞİZ”

Prof. Dr. Ali Kerem Saysel raporla ilgili şunları söyledi: “Bundan sonra tercihe dayalı politikalar uygulanmaz ve pek çok sektörde birden dönüşüm yaşanmazsa, daha bozulmuş bir yeryüzü, daha kararsız bir iklim, daha ölü bir doğa ve daha kararsız çevre şartları göreceğiz. Önümüzdeki 50 yılda çok etkili ve ön alıcı politikaların uygulanacağını sanmamakla beraber teknolojik ilerleme, yeni teknolojiler için büyüyen piyasalar ve tüketim üzerinde kaynak kıtlığından kaynaklı baskılar bir şeyleri değiştirecek. Hayırlı gelişmeler gecikerek gelecek ve geç kaldığı ölçüde bugün doğaya dair tanıdığımız, bildiğimiz bazı şeyleri kaybedeceğiz.”

Fotoğraflar: NASA, Boğaziçi Üniversitesi