Mısır arkeolojisi, piramitleri ve tarihi denince ilk akla gelen isim olan Dr. Zahi Hawass, ülkesindeki medyaya önemli açıklama yaptı. Mısır’daki Krallar Vadisi’nde çalışmalarını sürdüren ‘Piramit avcısı’ Zahi Hawass, Kraliçe Nefertiti’nin mezarını bulmak üzere olduğunu söyledi.
Luksor’daki çalışmalarıyla ilgili konuşan Dr. Zahi Hawass şöyle konuştu: “Kraliçe Nefertiti’nin mezarını bulmamıza çok az kaldı. Birkaç haftaya haberini verebilirim. Sadece onun değil, birçok kralın çocuklarının mezarlarına da ulaşacağız. Hepsi bu vadideler. Ve çalışmalarımız sürüyor.”
NEFERTİTİ KİMDİR?
Kraliçe Nefertiti, Mısır’ın en güçlü kadınlarından biriydi. Mısır Firavunu IV. Amenhotep’in (sonradan Akhenaton) eşi, Firavun Tutankhamun’un kayınvalidesidir. Adının kelime anlamı “güzellik geliyor” ya da “güzelden gelen”dir. Nereden geldiği ya da kökeni bilinmemektedir. Kimi kaynaklarda, Nefertiti’nin asıl adının Tadukhepa olduğu, güzelliğinden dolayı Nefertiti ismiyle anıldığı öne sürülür.
“KADINLIĞINI KULLANMAYA İYİ BİLEN BİRİ”
Michelle Moran’ın kitabı “NEFERTİTİ – MISIR’IN KRALİÇESİ, SONSUZLUĞUN KIZI”nda şöyle yazar:
“Saçları siyah, gözleri koyu renk, ufak tefek ve bronz tenliydi. Elmacık kemikleri avuç içine alınabilecek kadar belirgindi. Kraliçelerin bile gözlerini alamayacağı kadar güzeldi; iyi bir eğitim almış, kendini son derece geliştirmişti. Bir Mitanni kralının kızıydı o. Bakanların hem korku, hem de kıskançlık duyduğu bir kadındı. İnsanları büyüleyen, büyüleyemediklerini de zekâsıyla kolayca alt edebilen birisiydi. Amacı, insanların lideri olmak, ölümsüzleşmek ve tarihe geçmekti. Sonsuzluğun peşindeydi. Kusursuz bir gülüşü vardı. “Kadınlığını” kullanmayı biliyor ve bu nedenle kısık sesle konuşuyordu erkeklerle. Böylece onu duyabilmek için eğiliyorlardı. Gülüşünü idareli kullanıyor, gülümsediği anda da erkekler kendilerini onun ışığında yıkanmış gibi hissediyorlardı.”
“ÖLÜMÜ GÖZE ALACAK KADAR CESUR”
“Politikti yaşama bakışı. Bir tanrıyla evlenip tanrıça olmak peşindeydi. Daha da ötesini istiyordu aslında. “Tanrılar kendilerine yetiştiğim için beni cezalandıracaklar mı” diyebilecek kadar ötesini… Ölümü göze alabilecek kadar cesurdu aynı zamanda. Kurnazdı ve kontrol edilemez bir gücü vardı. Vahşi bir özgüven sahibiydi.”
BAĞLANTILI HABER VE MAKALELER: MISIR UZMANI: “TUTANKHAMUN ÖLDÜRÜLMEDİ”