Şangay’daki Dünya Yapay Zeka Konferansı, iki milyarderin atışmasına sahne oldu. Elon Musk insanın aptal olduğunu ve yapay zekaya teslim olacağını belirtirken; Jack Ma buna şiddetle karşı çıktı: “Bilgisayarın çipleri, insanın kalbi vardır. Bilgelik kalpten gelir.” Spacemag Türkiye bu tartışmayı, yapay zeka yazarı Şule Güner’e sordu. İşte Şule Güner’in Spacemag Türkiye’ye özel makalesi…
Yapay zeka: insan için mi, insanın ötesinde mi?
AliBaba Grup’ın başkanı Jack Ma, Space X-Tesla-Neuralink’in CEO’su Elon Musk. İki farklı karakter, iki farklı bakış açısı.
“Teknoloji yatırımı” denince dünyanın önde gelen isimlerinden olan Jack Ma ve Elon Musk, Şangay’daki Dünya Yapay Zeka Konferansı’nda karşılıklı yapay zeka teknolojisiyle ilgili görüşlerini paylaştı. İki popüler karakterin görüşlerindeki farklılıklar, aslında yapay zekanın “algısal, teknik ve pratik olarak” hangi aşamaya geldiğini de ortaya koymuş oldu.
MA’YA GÖRE MAKİNE İNSAN ZEKASINI ALT EDEMEZ
Siyasi ve teknik altyapı olarak yapay zekayı tam olarak benimseyen tek ülke olan ve yapay zekayı ülke stratejisi haline getiren Çin’in dünyaya en açık yüzü Ma, bir işadamı. Tüm yatırımlarını akıllı fabrikalar, lojistik servisleri ve robotlar üzerine kurmuş durumda. Ma’nın 2030’da dünyanın yapay zeka lideri olmayı hedefleyen Çin hükümetiyle de temas içinde olduğunu biliyoruz. Ma’nın yaklaşımı, “Bu ileri teknolojiyi hem iş dünyasında hem de insanların faydası için nasıl kullanabiliriz?” şeklinde. Ma, yapay zekayı bir tehdit olarak görmemekle birlikte, bu teknolojinin oluşturacağı yeni ekonomik ve sosyal kültürün insanın faydasına olacağını düşünüyor. İnsanların yapay zekayla ilgili en temel “Makineler insanların yerine mi geçecek?” korkusunun da boşa çıkacağı kanısında. Ma’ya göre makinelerin insan zekasını alt etme gibi bir olasılığı yok. Ma’nın benim de katıldığım şu görüşü, altı çizilmeye değer: “Yapay zeka insanın kendisini anlamasına yardımcı olacak.”
YAPAY ZEKANIN KATACAĞI DEĞER TARTIŞILMAZ
Ma, milyonlarca insana işveren ve dünyanın dört bir yanında yatırım yapmak üzere kabul gören bir işadamı olarak, yapay zeka teknolojilerinin insanların yerine getirmek istemediği -ve istemeyeceği-, tekrarlanan ve rutin işleri yerine getirmesinde bir sakınca görmüyor. Bu teknolojinin, insanın yerine göz dikmediğinden, yeni iş olanaklarını beraberinde getireceğinden emin. Uluslararası şirketleri yöneten, Endüstri 4.0’a tam olarak inanan iş dünyasındaki pek çok lider ve yazılım dünyasında farklı alanlarda çalışan pek çok kişi de Ma ile aynı görüşte. Zira, büyük veriyi insandan tartışmasız çok daha üstün bir hızda analiz eden ve dolayısıyla maliyeti düşürmede kilit rol oynayan yapay zeka teknolojilerinin insan yaşamına katacağı değer, tartışılmaz.
ELON MUSK’UN ENERJİSİ BİTMİYOR
Peki Elon Musk ile nerede ayrılıyorlar? Musk neden yapay zekanın insan zekasını geçeceğinden emin? Yapay zekanın kötü ellerde yeni bir dünya savaşına yol açabileceği, bir tehdit oluşturabileceği görüşü nereden kaynaklanıyor?
Musk, yurtdışında bazıları tarafından çelişkili, abartılı konuşmak ve hatta yanlış bilgiler aktarmakla suçlansa da, tam dijitalleşmeyi hedef alan -1990’lı yılların sonundan bu yana devam eden- sürecin lokomotif ismi. Musk, sadece yapay zekayı bilen teknik bir insan değil, aynı zamanda bir yatırımcı. Ancak her şeyden öte, hayallerini gerçeğe dönüştürmeye çalıştığı için genç kitlelere ilham olan neredeyse tek isim. Ve durmak bilmiyor. Bataryayı teknolojik gelişmenin önündeki en büyük sorun olarak görse de, kendi enerjisi bitmiyor.
TESLA ARAÇLARI SÜREKLİ AKILLANACAK, PLAN BU
Teknolojinin popüler üssü Silikon Vadisi’nde pek çok isim “Elon Musk’ın çığır açan, yeni bir devir açmak için insanlara yeni bakış açıları sunan” son derece ilginç ve ileri görüşlü bir karakter olduğunu düşünüyor.
Musk’ın Mars’ta medeniyet kurma hayalinin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği bir yana Space X, uzay taşımacılığı alanında özel sektör yarattığını ve NASA ile çeşitli işbirliklerine gittiğini hatırlatmak gerek. Space X, Amazon başta olmak üzere dünyanın önde gelen firmalarını da bu alanda heveslendiriyor.
Ve Tesla… ABD gibi petrol zengini bir ülkede taşımacılığı elektrikli kiralama sistemine dönüştürme fikrini ortaya atan Musk, bunu “tamamı Tesla tarafından üretilen yapay zekalı ve sürücüsüz araç filolarıyla” gerçekleştirmeyi planlıyor. Tesla araçlarının şimdiye kadar birden fazla kaza yapmış olması, Almanya gibi teknolojide sağlam ve ağır adım atan ülkelerde bazı mühendislerce “güvenilir” bulunmuyor. Ancak Tesla, en hızlı işlemciler ve sensörlerle “en güvenli” yolculuğu vaat ediyor. Bu aracın merkezinde yapay zeka var. Tesla araçları ve filoları, yazılım güncellemeleriyle sürekli olarak akıllanacak. Plan bu. Musk, insan yaşamını değiştirecek bu proje için hedefi 2020-2021 olarak belirlemiş durumda. Ancak regülasyonlar teknoloji hızında ilerlemiyor. Bu hedefte sapma olacak mı, göreceğiz.
NEURALINK PROJESİ İŞTE BUNU AMAÇLIYOR
Musk, hep “kimsenin yapmadığını yapmak” istiyor. Vaat ettiği, ancak şu anda inanılması güç gelen başka bir konuysa, insanın zihinsel aktivitelerini algoritmalara dönüştürmek.
İnsan zihninin elektromanyetik çıkarımlarının matematiksel ortamda “bilinç” kazanması ve bu sanal bilincin insanın doğal yollarla yerine getirdiği zihinsel aktivitelerden tahmin edilemeyecek kadar çok hızlı çalışması… Musk’ın temmuz ayında kuruluşundan bu yana ilk kez detaylıca kamuoyuyla paylaşma noktasına getirdiği Neuralink projesi işte bunu amaçlıyor.
Musk’ın “genel yapay zeka” kavramına ilişkin en çılgın fikirleri Neuralink’te kendisini gösteriyor. Neuralink, en basit anlatımıyla beynin EEG, fNIRS ve fMRI gibi kızılötesi, elektrik ve manyetik beyin okumalarını bir arayüzde (BCI) toplayarak bunun makineye aktarılması, böylece insanın beyinsel komutlarının yazılımlara dökülmesini öngören bir proje. Neuralink’in bu arayüzü taşıyan çip nedeniyle bir cyborg projesi olduğunu söylemek de mümkün. İnsanların cep telefonlarıyla cyborg olduğunu kabul eden teori bir yana, bu arayüz tasarımı insanların, Hollywood filmlerindeki cyborg algısına tam olarak oturuyor. Bu arayüz insanların düşüncelerini oluşturan nöronları gerçek zamanlı olarak makinelere aktarıyor. Daha önce bir MIT Media Lab projesinde onaylanan arayüz, kişinin klavye bile kullanmadan hislerini ekrana yazmasını, iletişimini “telepatik” olarak gerçekleştirebilmesini sağlayacak. Yeni nesil nörobilimci ekolünün yorumuyla ise, bu proje beyni “teknoloji yardımıyla” dördüncü boyuta, yani kuantum alanına taşıyor.
DÜNYADA YENİ BİR DEVİR AÇMAYA ÇALIŞIYOR
Bazı nörobilimciler ve tarihçi-yazar Yuval Noah Harari, bu fikri zihin ve vücut bütünlüğüne zarar verme ve hacklenme olasılığının yanısıra, yeni dönem tabirle “beyin kapitalizmine” hizmet edeceği yönünde eleştiriyor. Musk ise insanları şimdilik korkutmak istemiyor ama ilerleyen yıllarda insanın biyolojik yaşantısını bırakarak bu arayüz sayesinde Ready Player One gibi bir filmde veya bir oyunda “sanal bir yaşam” sürdürebileceğini söylüyor. Musk’ın bazı röportajlarında, “Belki de şu anda simülasyonda yaşıyoruz? Kim aksini iddia edebilir ki?” şeklindeki söylemleri, yapay zeka ve kuantum alanıyla ilgili “derin düşünceleri” olduğunu gösteriyor.
Neuralink’i gerçekleşmeyecek bir proje olarak görenler içinse, Microsoft’ın Musk’ın genel yapay zeka çalışmalarında odaklanmak için kurduğu Open AI şirketine 1 milyar dolar yatırım yaptığını hatırlatmak gerek. Microsoft’un bu yatırımı, yapay zekayı süper bilgisayarlarla birleştirmeyi amaçlıyor. Bu birliktelik, uluslararası ticari yazılım rekabetinde oyunu değiştirebilecek nitelikte.
Musk’ın adının geçtiği tüm oluşum ve yatırımlara bakarsak, şu anda ticari anlamda kullanılmayan ve “şimdilik” adına yapay zeka diyebileceğimiz teknolojilerle dünyada yeni bir devir açmaya çalıştığını söyleyebiliriz. “Musk’ın insanın nöron hücrelerinin birbirlerine temas etmesiyle oluşturduğu düşünsel ve duyguların, yani elektromanyetik alanın, geleceğin kuantum bilgisayarları ve ultra süper işlemcileriyle sanal bir bilince dönüşebileceğine inandığı” izlenimini alıyoruz. Musk, Ma ile sohbetinde de buna değinerek, bu nedenle yapay zekanın gücünün küçümsenmemesi gerektiğinin bir kez daha altını çiziyor.
Tüm bu fütüristik projeler için yasal altyapı ne zaman oluşturulacak? Bu sorunun cevabı, geleceğin ne kadar uzak olduğuyla ilgili. Musk’ın haklı çıkıp çıkmayacağını zaman gösterecek.
ŞULE GÜNER KİMDİR?
Türkiye’nin ilk ve tek yapay zeka yazarı olan Şule Güner; Türkçe, İngilizce ve Arapça dillerinde yazılar yayınlıyor. Turkeyai.com sitesinde ayrıca mobilite, biyoteknoloji, sanal gerçeklik konularında yazılar kaleme alan Şule Güner, epigenetik-kuantum fiziği-yapay zekanın kesiştiği alanlarla ilgili olarak da araştırmalar yapıyor.