Dünya’nın sonu… 50 yıl önce 2020 küresel felaketinden bahseden kitap…
1972’de yayımlanan The Limit to Growth (Ekonomik Büyümenin Sınırları) başlıklı kitap, sınırlı kaynağa sahip ekonomik ve nüfus artışı ile ilgili bir bilgisayar simülasyonundan bahsediyor. Donella Meadows’un yazdığı kitap, Roma Kulübü (Kendilerini insanlığın geleceği için ortak bilgi paylaşımı yapan dünya vatandaşları grubu olarak tanımlayan bir düşünce kuruluşu) yetkisi ile yola çıkmış ve Volkswagen Vakfı tarafından finanse edilmiş 17 araştırmacının yaptığı çalışmayı anlatıyor.
Yayımlandıktan sonra Dünya’da 30 milyon satılan kitap günümüzle çok alakalı çünkü 2020’yi Dünya medeniyetinin çöküşü olarak vurguluyor.
SPACEMAG TÜRKİYE’Yİ TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYIN: LinkedIN, FACEBOOK, PİNTEREST
Basıldıktan neredeyse 50 yıl sonra gazeteci Claire Bowes, BBC’nin ‘Witness History’ podcast’ında bu araştırmaya değindi.
Bu podcast’ta “1972’de Dünya çevresel zararın farkına varmaya başladığında bir kitap yayınlandı. Adı ‘The Limits to Growth.’ Yazarlar Dünya’nın geleceğini tahminde bulunmaya çalışırken örneklemeyi kullandılar” diye seslendi.
Sürdürülebilirlik kavramını ilk defa türeten bu çalışma ayrıca ilk defa sürdürülebilirlik olmadan medeniyetin 2020’ye kadar düşüşe geçeceği uyarısında da bulunmuştu.
Altmışlı yıllarda Batı Dünyası’nda ekonomi gelişiyordu ve insanlar alışveriş yapıyordu, savaş sonrası tüketici süreci kesinkes yerleşmişti. Ekonomik gelişimin sağlık ve ortalama yaşam süresini geliştirmeye büyük faydası oldu, yirminci yüzyılın ikinci yarısına gelene kadar birçok hastalık kökünden yok edilmişti ve çalışma koşulları iyileşmeye devam ediyordu.
Gazeteci Bowes örneklemeye dair yapılan çalışmanın yıllar aldığını söyledi ve diğer detayları açıklayarak konuşmasına şöyle devam etti:
“1970’te Profesör Dennis Meadows, M.I.T.’de çalışırken bu veri ile çok ilgiliydi. Ne bir ekonomist ne de bir çevreciydi ama her şey kendisine ve bir grup araştırmacıya geleceği tahmin edecek sofistike bir bilgisayar modeli oluşturmaları istendiğinde değişti. Nüfus, sanayileşme, gıda üretimi ve Dünya kaynakları arasındaki etkileşimi simüle etmeye çalıştılar- müşteri Roma Kulübü’ydü.”
Kulüp üyelerinin endişeleri insanların açlık, çevre kirliliği ve sanayileşmeye yenik düşmesiydi ve bu gelişimin bir bedeli vardı.
SPACEMAG TÜRKİYE’Yİ TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYIN: TWİTTER, instagram, YOUTUBE
“Dennis Meadows ve M.I.T.’deki çalışma arkadaşları iki yıl boyunca veri topladılar ve Dünya’mızın kısıtlı su, toprak ve yakıt kaynaklarıyla, sınırsız ekonomik gelişimi ile nasıl baş edeceğini araştırdılar.”
“SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA”
Profesör Meadows programa katılıp neden 2020’yi düşüş yılı olarak seçtiklerini anlatt: “Bize çok açık gelen şey, 70’li yıllarda gelişime yol açan faktörlerin bir sonraki yüzyılın başlarında felakete sebep olabileceğiydi. 1972’de çalışmalarım hakkında konuşmaya başladığımda çok saftım, araştırmalar negatif akibetle sonuçlanacak eylemleri gösterir göstermez bu eylemlerin değiştirilebileceği fikrine sahiptim. Yaptığımız analiz iki ana senaryo çıkardı ortaya. Biri şuydu; o zamanlarda yürürlükte olan politikaları devam ettirip gelişimi 2020’ye kadar sürdürmek ve o noktada ciddi problemlerle yüzleşiyorsunuz…”
Gazeteci Bowes bu araştırmada felaketin nasıl önüne geçileceğinin anlatıldığı bölümlerin de altını çizdi.
“Profesör Meadows ve takım arkadaşları çok katı bir sonuca vardılar, söylediklerine göre insanlığın uzun dönem geleceği tehlikedeydi. Savaş sonrası bolluk ve bereket getiren sistem aynı zamanda nihai düşüşün de şok edici, kabullenmesi güç ve yeni bir sebebiydi. İkinci seçeneğin adı ise ‘sürdürülebilir kalkınma’ydı ve dayandığı şey: Tüm hükümetlerin kaynakları korumak ve nüfusu dengede tutmak için getirecekleri politika uygulamalarıydı ve bu sadece anında harekete geçildiği takdirde işe yarayabilirdi.”
“SÜRDÜRÜLEBİLİR GELİŞİM”
Araştırma ‘The Limits to Growth’ başlıklı kitapta yayınlandı ve bestseller oldu. Yazarı Dennis’in eşi Donella eko-krizi ile medyada büyük ilgi gördü.
Yıllar sonra Profesör Meadows artık o zamanlarda mevcut olan sürdürülebilir gelişimden kaynaklanan güvenlik ağımızın ortadan kalktığını ve endişelenmemiz gereken şeyin Dünya değil, bizler olduğunu söyledi. Şu an yetmişli yaşlarında olan profesör sözlerini şöyle tamamladı:
“Medeniyetin kurtuluşu için bir cankurtaran halatı vardi ve maalesef şu an sürdürülebilir gelişim artık tarihi geçmiş bir kavram. 1970’te adeta bir (rollercoaster) heyecan tünelinin önünde duruyorduk ve kendimize ‘Binmek istiyor muyum?” sorusunu soruyorduk. Şu an, 50 yıl sonra, kendimizi buna binmiş buluyoruz ve ilk tepenin doruğundayız, 50 yıl önce çok daha geniş seçeneğe sahiptik. Şu an yapabileceğimiz şey nasıl sıkı tutunup ileride nasıl hayatta kalacağımızı hesaplamak. Dünya kendini her zaman kurtarmayı başardı ve kurtarır, bizim endişelenmemiz gereken şey kesinlikle değişecek olan insanlık ve medeniyet.”
BAĞLANTILI HABER VE MAKALELER: “SAMANYOLU’NDAKİ TEK MEDENİYET BİZ OLABİLİRİZ”
