Home UZAYONOMİ “AY VE DİĞER UZAY CİSİMLERİ BÜTÜN İNSANLIĞINDIR”
UZAYONOMİ - 13 Nisan 2020

“AY VE DİĞER UZAY CİSİMLERİ BÜTÜN İNSANLIĞINDIR”

ABD Başkanı Donald Trump'ın "Ay'a üs" ve "Ay'da madencilik" emrini, Türkiye'deki en yetkin isimlerden Uzay Hukukçusu Nazlı Can'a sorduk.

Ay ve diğer uzay cisimleri insanlığın değil midir? ABD istediği yasayı çıkartıp, Ay ya da uzay cisimlerine üs kurup “Burası ABD toprağıdır” diyebilir mi?

Koronavirüsten sonra geçtiğimiz haftanın en çok tartışılan konusu ABD Başkanı Donald Trump’ın attığı bir imzaydı. 2024 Artemis görevi ile Ay’a yeniden ama bu kez ‘kalıcı’ olarak gidecek olan ABD’nin Başkanı; 13 sayfalık bir emre imza attı; Ay’a, Mars’a ya da diğer uzay cisimlerine üs kurmanın “önünü açtı.”

İŞTE O HABER: TRUMP ‘İLK UZAY KOLONİSİNİN KURULMASI’ EMRİNİ İMZALADI

Donald Trump.

Çok değil, iki gün sonra yeni bir haber Dünya basınında manşetlere oturdu. Amerika, üsle yetinmemiş, 13 sayfalık emrin içine “uzay madenciliği”ni de eklemişti.

İŞTE O HABER: TRUMP: “ABD, AY’DA MADENCİLİK YAPACAK”

Donald Trump’ın attığı imzanın ne anlama geldiğini Türkiye’de bu konudaki en yetkin isimlerden birine sorduk: İstanbul Barosu Havacılık ve Uzay Hukuku Komisyonu Başkanı Nazlı Can… Spacemag Türkiye sordu, “Biz mi yanlış biliyoruz, Ay tüm insanlığın değil midir?” İşte Avukat Nazlı Can’ın cevabı…

“UZAY HUKUKU, UZAYA ERİŞİMDEN ÖNCE BAŞLADI”

“Bu sorunuzu yanıtlayabilmek için kısaca ‘Uzay hukuku nedir?’ ondan bahsetmek isterim. Aslında uzay hukuku alanında ilk çalışmalar daha uzaya erişime yıllar varken 20’nci yüzyılın başında yapıldı. Ancak 2’nci Dünya Savaşı’ndan sonra başlayan ve 1991’e kadar süren Soğuk Savaş döneminde iki bloğun siyasi, ekonomik ve teknolojik mücadelesi pek çok netice doğurdu.”
“Bu mücadele kulvarlarından birisi de uzaydı. Uzay yarışında Sovyetler Birliği’nin ilk yapay uydu Sputnik 1’i 4 Ekim 1957’de fırlatılmasından sonra sadece teknolojik altyapı anlamında değil, bu sürecin hukuki olarak da düzenlenmesi ihtiyacı doğdu. Bunun üzerine 1958 yılında BM Genel Kurulu’nun kararı ile ‘Ad Hoc Uzayın Barışçıl Amaçlarla Kullanımı Komitesi’ ve ardından da 1959’da da ‘BM Uzayın Barışçıl Amaçlarla Kullanımı Komitesi’ kuruldu.”

“AY, BÜTÜN İNSANLIĞA TAHSİS OLUNDU”

“Türkiye’nin de 1977’den beri üyesi olduğu bu Komite 5 temel antlaşma ve 5 de ilke ve bildirge tanzim etti. Bu antlaşmalardan ilki olan 1967 tarihli Uzay Antlaşması’na göre de uzay bütün insanlığa tahsis olunmuştur. Ay ve diğer gök cisimleri dahil uzayın keşif ve kullanılması, iktisadi veya bilimsel kalkınma derecelerine bakılmaksızın, bütün ülkelerin hayır ve menfaatine yürütülmelidir; bu bütün insanlığa tahsis olunmuştur. Dolayısıyla evet, Ay ve diğer tüm gökcisimleri yani diğer gezegenler göktaşları vs. bütün insanlığa tahsis olunmuştur.”

“ÜS KURUP BURASI BENİM DİYEMEZ”

İşte o zaman da insanın aklına şu soru geliyor: “ABD istediği yasayı çıkartıp, Ay ya da uzay cisimlerine üs kurup ‘Burası ABD toprağıdır’ diyebilir mi?” Aynı zamanda İTÜ Uçak-Uzay Bilimleri Fakültesi’nde havacılık ve uzay hukuku konusunda öğretim görevlisi olan Nazlı Can’ın cevabı şöyle: “Yine biraz önce belirttiğim Antlaşma’nın ikinci maddesi uyarınca, ‘Ay ve diğer gök cisimleri dahil, uzayın egemenlik ilanı, kullanma veya işgal suretiyle veya diğer herhangi bir suretle milli iktisaba konu olamayacağı’ düzenlenmiştir. Dolayısıyla Amerika ya da bir başka ülke, üs kurduğu takdirde burası bana ait diyemez.”
Elon Musk’un çizimini paylaştığı Ay Üssü Alfa’daki Starship mekiği.

SPACEMAG TÜRKİYE’Yİ TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYIN: LinkedIN, FACEBOOK, PİNTEREST

“Yine Uzay Antlaşma’nın birinci maddesi uyarınca; ‘Ay ve diğer gökcisimleri dahil, uzay, hiçbir ayırt edici muameleye tabi tutulmaksızın, eşitlik esasına ve devletler hukukuna uygun olarak, bütün devletlerin keşif ve kullanılmasına açık olup, gök cisimlerinin bütün bölgelerine serbestçe girilebilir.’ Uzayın her devletin erişimine hiçbir ayrımcılığa tabi olmaksızın açık oluşu ve uzayda egemenlik hakkının iddia edilemeyeceğine yönelik bu iki madde zaten uzay madenciliği ile ilgili hukuki tartışmaların temelini oluşturan maddelerdendir.”

SPACEMAG TÜRKİYE’Yİ TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYIN: TWİTTER, instagram, YOUTUBE

“Amerika 2015 yılında çıkarttığı Uzay Yasası’nda da zaten kendi vatandaşlarının ve şirketlerinin asteroit madenciliği ve uzay madenciliği yapabilmesini düzenlerken, açık bir şekilde bunun ABD’nin uzayda egemenlik hakkı iddia ettiği anlamına gelmediğini ve ABD’nin Uzay Antlaşması’na riayet ettiğini de düzenledi. Bugün özellikle bahsetmiş olduğum iki madde ve uzay faaliyetlerinin çevre ile ilgili boyutuna ilişkin 9’uncu maddesi çerçevesinde hukuki platformda yapılan değerlendirmelerde madenciliği savunan hukukçular, bunun Uzay Antlaşması’nı ihlal etmediğini iddia ediyorlar.”

“YORUM BAĞLAYICI DEĞİL”

“2015’te Uzay Yasası’nda yer alan uzay madenciliği ile ilgili düzenlemelerin öncesinde de Amerika’da yine bir girişim olmuştu. O düzenleme ile ilgili hukuki mütalaa sunmuş olan Mississippi Üniversitesi’den Joanne Irene Gabrynowicz bir sınır belirleyip şurası bana ait demenin Antlaşma’yı ihlal olacağı ancak bunun dışında buradaki kaynaklardan faydalanmanın ihlal olmayacağı yönünde değerlendirmelerde bulundu. Daha önce uzayda mülkiyet iddialarını kesin bir dille reddeden Uluslararası Uzay Hukuku Enstitüsü de Amerika’nın bu düzenlemesinin hemen ardından bir açıklama yaparak uzaydaki doğal kaynakların edinimi ile ilgili egemenlik hakkında olduğu gibi net bir düzenlemenin olmadığını ve bu nedenle ABD’nin söz konusu düzenlemesinin Uzay Antlaşması’nın bir yorumu olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Enstitü’nün yorumu bağlayıcı değil aksi görüşte olan hukukçular da mevcut.”
Apollo 11 görevinde Ay’a dikilen ABD bayrağı…

“UZAY ANTLAŞMASI, UZAY MADENCİLİĞİNİ YASAKLIYOR”

“Amerika’nın hemen ardından Şubat 2016’da Lüksemburg uzay madenciliğini destekleyeceğini söyleyerek 200 milyon Euro’luk bir bütçe ayırdığını açıkladı ve 2017’de de ‘Uzay Kaynaklarının Keşfi ve Kullanımı Yasası’nı kabul etti. Ancak ABD’den farklı olarak Lüksemburg vatandaşlık koşulu aramaksızın Lüksemburg hukukuna göre, kurulmuş şirketlerin bu yasadan yararlanabileceği düzenleyerek yabancı sermayeyi çekebilecek bir düzenleme yaptı. Dolayısıyla kanaatim o ki, er ya da geç uzayda madencilik faaliyetleri gerçekleşecek ve hukuki alt yapı da buna göre değerlendirilecek. Bir Ay Anlaşması kadar net olmamakla beraber benim görüşüm Uzay Antlaşması’nın maddelerinin de uzay madenciliğini yasakladığı yönünde. Ama toprak edinimi yani şurası bana ait demek mutlak suretle yasak ancak uzayda bilimsel amaçlarla üs kurmak serbest bu serbesti de açıkça düzenleniyor Antlaşma’da.”
Peki ya Rusya’nın itirazları, ABD’nin uzay madenciliği hamleleri, Ay’da çıkacak madenin kimin olacağı konuları… Onları da konuştuk. Cevapları YARIN…