İş dünyası bir süredir bunu tartışıyor: “Sosyal medya, kişinin özel alanıdır. Çalıştığı işyeri, sosyal medya paylaşımlarına göre kişiyi değerlendirebilir mi?” Hatırlarsınız, bir süre önce bir kadın doktor raporu alıp çalıştığı işyerinden 2 gün izin almış ancak çıktığı tatildeki fotoğrafları sosyal medya hesaplarında paylaşınca işten atılmıştı. Sizce kim haklı? Raporlu kadın mı, işyeri mi?
“İŞE BAŞVURANIN SOSYAL MEDYASI KONTROL EDİLİR”
İşte İstanbul Bilgi Üniversitesi de bu tartışmayı masaya yatırdı. Uzmanlar dünyadan örneklerle konuştu.
İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Gizem Sarıbay Öztürk: “İş başvurusu yapan adaylar artık sosyal medya hesapları üzerinden araştırılıyor. Sosyal medya hesapları işe alındıktan sonra da takip ediliyor. Amerika’da yapılan araştırmalara göre çalışanlar LinkedIn hesaplarında daha ihtiyatlı davranıyorlar. Türkiye’de de durum farklı değil.”
“İŞVEREN KONTROLÜ ÖZEL HAYATI İHLAL ETMEMELİ”
“Çalışanlar kendilerini zor durumda bırakacak paylaşımlardan kaçınmalı ama ifade özgürlüklerini de gözetmeli. İşveren kontrolü ise özel hayatın ihlaline girmemeli. Ne yazık ki karşılaştırmalı hukuka baktığımız zaman kişisel verilerin korunması kanununda işçiye yönelik özel hükümler, iş kanununda da ifade özgürlüğüne yönelik maddeler yok. Konu kaygan bir zeminde.”
“ROBOTLARLA BİRLİKTE FARKLI ÇALIŞMA AĞI OLACAK”
Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Sedef Koç Tangün: “Gelecekte robotların da devreye girmesiyle daha da farklı bir çalışma ağı oluşacak. İngiltere’de yapılan araştırmaya göre düzenli olarak evden çalışanların sayısı 2005’de 1 milyon 280 bin kişiyken 2015’te 1 milyon 521 bin kişiye çıktı. Geleneksel modelden farklı bir iş görme edimi oluşuyor. Elbette bütün koşullarda iş ve sosyal güvenlik hukuku var olmaya devam edecek.”
“AKILLI TELEFONLA ARTIK ÇALIŞANA 7/24 ULAŞILIYOR”
Manisa Celal Bayar Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Sevil Doğan: “İlk kez Fransa’da işçinin ulaşılamama hakkı pozitif biçimde düzenlenmiştir. İtalya’da da benzer bir durum söz konusudur. Almanya’da ise yasal bir düzenleme olmamasına rağmen şirket politikalarıyla bir koruma mekanizması geliştirilmiş durumda. Volkswagen, IBM gibi global ölçekteki bazı markalar iş saatleri dışında serverlarını kapatarak önlem alıyorlar. Türk hukuku bakımından baktığımızda da işçinin dinlenme süreleri içinde ulaşılamama hakkının olduğunu söylemek mümkün ancak işlerliği maalesef tartışılır durumda. Çalışma sürelerine ilişkin düzenlemelerde reformlara ihtiyaç var.”