Eline sağlık Luke!
Sanki Ay sihirli bir değnekle gökyüzünden İngiltere’nin başkenti Londra’daki Ulusal Tarih Müzesi’ndeki sergi salonuna getirilmiş. Çok geç kalmadan, başka diyarlara gitmeden İngiliz sanatçı Luke Jerram’ın Ay’ını gidelim görelim istedim.
Salona girer girmez insan Ay’ın büyüsüne kapılıyor. Bu büyüden koparırsanız kendinizi etrafınızdaki insanları seyretmeye başlıyorsunuz. Benim gözüm önce çocuklara takıldı; çocuklar kapıdan içeri baktılar, önce durdular sonra koşarak salona daldılar, sanki Ay’a çıkmış kadar eğlenceli buldular… Ay etrafında uçuşan astronotlar gibiydiler. Başka bir boyuta geçtiler, büyülendiler adeta. Kimilerinin ayakları yerden kesiliyordu…
YETİŞKENLER DE ÇOCUK GİBİ DOKUNMAK İSTEDİ
Zıplayıp deyebilmek için kimileri heyecanla sağa sola koşuşturuyordu. Kimileri fotoğraf çekiyor, kimileri hoparlörlerden gelen seslere kulak vererek ilginç hareketler yapıyorlardı. Çocuklar da yetişkinler de Ay’a dokunuyor gibi, Ay’ı ellerinde taşıyor gibi yapıp poz veriyorlardı. Hem Ay’dan hem de çocukların huzurundan, neşesinden ayrı bir zevk aldım.
Bol bol fotoğraf çekenler, yere yatıp uzun uzun detayları izleyenler, etrafında 360 derece tekrar tekrar dolaşanlar, altında durup boyunları ağrıyana kadar bakanlar…
BUGÜN AY’A DOKUNDUM!
Hepsinin ortak noktası: Ay’a bayıldılar! Anılarına bir de ‘Ay ile güzel bir gün’ anısını eklediler.
Salona hem her yaştan, hem her ırktan onlarca insan girdi çıktı, ayın ışığına pervane oldular. Herkes mutlu, herkes merak içinde, kimileri gülümseyerek, kimileri gözlerini kırpmadan, kimileri büyülenmiş bir şekilde tavana asılı modele bakıyordu. Kimileri etraftaki koltuklarda oturuyor, kimileri ayakta kimileri yerde. Cep telefonları, profesyonel kameralar, amatör kameralar… fotoğraf üstüne fotoğraf!
Sonra ben de onlar gibi poz verdim, bugün hayal de olsa Ay’a dokundum.
NASA yardımıyla mükemmel bir model çıkarmış sanatçı Luke Jerram. Dan Jones’un ses efektleri ile adeta Ay’da gibi hissettim kendimi. O kadar gerçekçi bir yüzeyi var ki şişme bir obje olduğuna inanamadım. Ay’ı gören milyonlarca insandan biri olmak bir ayrıcalıktı ve bir şey daha eklemek istiyorum asla hayallerinizin peşini bırakmayın:
SES DÜZENİ MÜTHİŞ, UZAYDA HİSSEDİYORSUNUZ
Bu versiyona gelebilmek için 15 yıl hiç pes etmeden çalışan Luke, ilk helyum versiyonunu televizyonda canlı yayında sunarken Ay’ın birden patladığını biliyor muydunuz?
•Ay 6 metre çaplı
•Büyüleyici bir ışık saçıyor
•Kendinizi uzayda hissettiren ses düzeni müthiş
•Dünya’nın farklı yerlerinde tura çıkan Ay’ın kopyaları Sydney ve Barcelona’da eşzamanlı sergileniyor
•Londra’dan sonraki durak Rochester Katedrali
Uzun lafın kısası
Ay herkesi hem düşünmeye hem de keşfe davet ediyor.
BAĞLANTILI HABER VE MAKALELER: YOLU LONDRA’YA DÜŞENE AY MÜZESİ’Nİ ÖNERİRİZ
