25 Eylül 2019’da Uluslararası Uzay İstasyonu’na gittiğinde Dünya normal bir yerdi. Kazakistan’ın Baykonur Üssü’nden fırlatılan Soyuz kapsülünden aşağıya baktığında kuşkusuz “koronavirüs”ü tahmin bile edemezdi. Dünya koronavirüsle tanışıp evde kal/sosyal izolasyon/karantina gibi terimlerle karşılaştığında o, 440 kilometre yukarıdaki UUİ’de kendi izolasyonunu yaşıyordu. 17 Nisan 2020’de Dünya’ya dönerken, Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi yetkililerine şu cümleyi söylüyordu: “Bambaşka bir gezegene geleceğimi çok iyi biliyorum.”
17’sinde Dünya’ya indi ve uzaydaki istasyonda yaşadığı izolasyon yetmedi: hemen “karantina”ya alındı. 42 yaşındaki NASA astronotu Jessica Meir, yaşadıklarını Vanity Fair dergisine anlattı:
“RUSLARDAN YOĞURTLARINI İSTEDİM”
- “Garip bir duygu. Bıraktığından farklı bir gezegene dönüyorsun. Orada 7 ay yaşadım. Uyuyup uyanıyorsun; bir yerden bir yere uçarak gidiyorsun; sonra pencereden aşağıya Dünya’ya bakıyorsun. Daha şimdiden o duyguyu özledim.”
- “Soyuz aracıyla Dünya’ya inerken de garipti. Atmosfere girdikten sonra camdan bir bakıyorsun, etrafında her şey yanıyor. En sonunda pencereler portakal renginde oluyor. Sonra paraşüt açılıyor ve bir çamaşır makinesinin içindeymişsin gibi dönüyorsun. O haldeyken nasıl yumuşak iniş yaptık inanamadım. Sonra Covid-19’lu Dünya’ya indik.”
SPACEMAG TÜRKİYE’Yİ TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYIN: YOUTUBE, Pinterest, Twitter
- “Normalde astronotlar Dünya’ya döndüğünde 1 gece gözlem altında tutulur. Sorun yoksa, astronotlar daha sonra evlerine gidebilirler. Sonrasındaki haftalarda merkeze gelip psikolojik ve fizyolojik testlerini yaptırırlar. Ama evde merkeze, merkezden eve bir hayattır. Ancak biz 1 haftadır karantinadayız. Benim için zor. Uzayda 7 ay geçti, sonra yine karantina. Ve hala insanlara sarılamıyorum. Ben sarılmayı seven biriyim oysa ki.”
SPACEMAG TÜRKİYE’Yİ TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYIN: Facebook, instagram, LinkedIn
- “Yemekle ilgili bir sıkıntı çekmedim. NASA Laboratuvarı’nda geliştirilenler gerçekten çok güzeller. ‘Yemek Fizyolojisi’ adlı bir deneyin parçasıydım. Eski NASA standart mönüsünden farklı olarak; benden yeni yiyecekler test etmemi istiyorlardı. Türk usulü balık buğulama, Hint usulü körili balık, lahana, kırmızı lahana, Brüksel lahanası ve balkabağı gibi şeyler yiyordum. Dünya’da yemeği en çok özlediğim şey salata! Tabii ki kargoyla bize taze sebze ve meyve geliyordu ama yine de çeşit çok yoktu. Örneğin yoğurda bayılırım. Ama bizim mönümüzde yok. Rusların mönülerinde vardı. Birkaç kez onlardan isteyip yedim.”
BAĞLANTILI HABER VE MAKALELER: YILIN SELFİE’Sİ ASTRONOT JESSİCA MEİR’DEN