Home UZAYRAZZİ YIL 2500: KEŞİF UZAYI
UZAYRAZZİ - 1 Ağustos 2020

YIL 2500: KEŞİF UZAYI

Bilim kurgu yazarımız Volkan Güven, insanlığın galaksilerin sınırlarını zorladığı yıllarda geçen Keşif Uzayı'nı inceledi.

Yaz geldi, havalar ısındı. Artık yazlığa gidip kumsalda, yazlıkta veya gittiniz otelde ayaklarınızı uzatıp şöyle güzelce dinlenmeyi ve mis gibi bir bilim kurgu romanını okumayı hakkettiniz. O zaman ben de size yıllık iznimi geçirirken bu amaçla okuduğum yeni çıkan bir bilim kurgu romanından biraz bahsetmek istiyorum.

Indie Kitap

Son zamanlarda İthaki Yayınları‘nın bilim kurgu serisi yayınlanan bilim kurgu kitapları arasında ön plana çıkmış olsa da, söz konusu kitabımız Netflix’te yayınlanan Love, Death and Robots serisini iki kitap olarak yayınlayan Indie Kitap’tan gelmekte.

Kitabın konusu kısaca aşağıdaki gibi:

İnsanlığın uzay yolculuklarının ve keşiflerinin artık galaksi sınırlarını aştığı 2500’li yıllarda geçen Keşif Uzayı; büyük keşiflerin, uzaylıların, makinelerin, savaşların, entrikaların, uzay gemilerinin ve farklı gök cisimlerinin etrafında son sürat döndürürken hikâyesini; zenoarkeoloji, transhümanizm, yapay zeka, astronomi, kuantum teorisi, zihin felsefesi ve daha pek alanı açımlayıp onlara gönderme yapmayı da ihmal etmiyor.

SPACEMAG TÜRKİYE’Yİ TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYIN: LinkedIN, FACEBOOK, PİNTEREST

Kitabın kapağı.

“Evrende bizler kadar ya da bizden daha zeki varlıklar varsa; henüz neden birbirimizle iletişime geçemedik?” sorusuna bir yanıt şeklinde gelişen hikâye; zenoarkeolog Sylveste, Sonsuzluk Özlemi gemisinden Volvoya ve Kanyon Şehri’nden profesyonel bir katil olan Ana Khouri’nin yollarını büyük bir gizemin keşfine doğru kesiştiriyor.

Amarantinliler:

Kitap bir çok bilim kurgudan aşina olacağınız gibi farklı bir gezegende farklı bir kültüre ait  arkeolojik keşif ile başlıyor (bkz. Altered Carbon, 2001 A Space Odyssey). Konu yeterince ilgi çekici olmakla beraber yaratılan dünya ve karakterler de insanı ilk başta içine alıyor.

Hikaye aslında üç ana karakter üzerinden yürüse de araya ciddi sayıda yan karakterde dahil olmakta. Karakterler ile ilgili ciddi bir sıkıntı bulunmuyor, yeterince detaylı ve derinler, fakat kitabın ortalarına doğru kitabın görece uzun olan yapısı (683 sf.) sebebiyle bu üç ana karakter buluşana kadar git gel şeklindeki anlatımı ve kitabın geneline ait depresif yapısıyla biraz kafa bulandırdığını söylemem lazım.

Bunun yanısıra bazı betimlemeler çok detaylıyken evreni oluşturan bazı konuların ve ana unsurların üzerinde çok durulmadan, hızlıca geçildiğini düşünüyorum. Bu durum ise sanki büyük potansiyel sahibi olan bu evrenin tam olarak bu potansiyeli düzgün kullanmadığını düşündürüyor.

SPACEMAG TÜRKİYE’Yİ TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYIN: TWİTTER, instagram, YOUTUBE

Açıkçası kitabı okurken bu kitaba özgü bir çok yeni kelime ve tanım Türkçe’ye çevrilmesi gerektiği için çevirmeni tebrik etmek istiyorum.  Bu işin altından hakkını vererek kalktıysa da ne yazık ki aynısını editörlük için söylemek düşük cümleler ve yazım hataları söz konusu olduğu için pek mümkün değil.

Sonuç olarak tam olarak yaz aylarına uygun çıtır çerez diyebileceğimiz bir bilim kurgu serisinin ilk kitabından ziyade özellikle depresif yapısı ve çetrefilli hikaye anlatımıyla  ciddi zaman ayırıp (683 sf. demiş miydim) sakin kafa ile okunması gereken bir kitap var karşımızda.

BAĞLANTILI HABER VE MAKALELER: KUM: BİLİM KURGU VE DİSTOPYA

BİLİM KURGU SİLAHLARI 2: RAY SİLAHI (RAILGUN)

BEYAZ PERDENİN EN ACAYİP VE KARİZMATİK UZAY KIYAFETLERİ